Jurnal Türkiye’nin edindiği bilgiye göre; Gezi Parkı’nın bulunduğu ve Hazine’ye ait olan arazi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün talebiyle İmar İskan Bakanlığı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi. 2 gün önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne konuyla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden bir bilgilendirme yazısı gönderildi.
Haber: Onur Dalar
İBB’ye yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgiler konunun gündemde olduğunu ve Gezi Parkı arazisinin Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devrine ilişkinin yazının İBB’ye geldiğini doğruladı. İBB’ye gönderilen yazıda Gezi Parkı arazisinin Hazine’den Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devrini içeren karar yer alıyor. İBB’nin konuyu şu an için gizli tuttuğu ancak yürütmeyi durdurma ve kararın iptali için harekete geçeceği konuşuluyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Taksim Meydanı’nın tasarımı için düzenlediği ve sonuçlanan projenin de çizimlerine başlandığı göz önüne alındığında İstanbul’u önümüzdeki dönemde Gezi Parkı ve Taksim Meydanı açısından yeniden hukuken tartışmalı bir süreç bekliyor.
“Hukuken tartışmalı süreç doğar”
Konuyla ilgili görüşünü aldığımız TMMOB Mimarlar Odası’nin önceki dönem genel başkanı Eyüp Muhcu böyle bir kararın hukuki tartışmaları sebep olacağını söyledi:
“Gezi Parkı arazisinin mülkiyeti normalde İBB’nin tasarrufundadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesi durumunda siyasi iktidarın bir takım tasarruflar düşündüğü varsayılabilir. Hukuken tartışmalı bir süreç doğar. İBB bu hizmeti yapacak donanıma, kadroya ve birikikime sahipken bu arazinin devredilmesinin hukuken ve mantıken izahı mümkün olmayacaktır. Böyle bir durum hayata geçtiği takdirde; Gezi parkı konusunda bir takım kaygı verici amaçlar güden bir siyasi bir anlayışla karşı karşıya kalacağız demektir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘ihya edeceğiz’ demişti
Bu gelişmeyle birlikte Gezi Parkı ve Topçu Kışlası’nın yeniden inşası tartışması yeniden alevleneceğe benziyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Ocak 2019’da geçmişte Gezi Parkı arazisi içerisinde bulunan Topçu Kışlası için ‘Orayı ihya edeceğiz’ açıklamasında bulunmuştu.
“Harbiye Kongre Merkezi’nin yanında Cemal Reşit Rey’i yaptık. Onu biz yıkarken her tarafı ayağa kaldırdılar. Dedik ki ‘Daha güzelini, daha büyüğünü yapıyoruz, biraz sabırlı olun.’ Türkiye’nin opera binası yoktu. Harbiye Kongre Merkezi 3 bin kişilik bir yarı opera binasıdır. AKM olayını gündeme getirdim, kıyametler koptu. ‘Burada opera binası yapacağız’ dedik. Çıldırdılar. Şimdi oranın temelini atıyoruz. Daha büyük ve işlevsel bir opera binası. Aynı şekilde hani çok kızdıkları Taksim’deki Kışla. O Topçu Kışlası’nın aslını bir görseniz, ‘Yazıklar olsun burayı yıkanlara’ dersiniz. O kadar muhteşem bir eser. Onun orijinaline uygun mimari tasarımlarını yaptırıyorum. Orayı ihya edeceğiz.
‘İhya, yeni yapı inşa etmenin yasal aracı haline getirilmemeli”
2017 yılında Topçu Kışlası’nın yeniden inşasına yönelik İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ne sunulan bilirkişi raporunda, Gezi Parkı ‘Cumhuriyet döneminin korunmaya değer mirası’ olarak tanımlanmıştı. Topçu Kışlası’nın yapılması durumunda, Taksim Gezi Parkı’nın yüzde 67 oranında azalacağı ve yaklaşık 430 ağacın zarar göreceği belirtilmişti. Ayrıca raporda “Osmanlı mekanlarının temsil gücü arttırılırken, Cumhuriyet dönemi mekanları zayıflatıldı” ve ‘İhya, yeni yapı inşa etmenin yasal aracı haline dönüştürülmemeli’ denilmişti.

İBB’nin kazanan projesi ne olacak?
Gezi Parkı Arazisi’nin Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesi durumunda ilk akla gelecek sorularından birisi de İBB’nin Taksim Meydanı’nın tasarımı için düzenlediği yarışmadan çıkan projenin geleceği olacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) ortak çalışmasıyla düzenlenen tasarım yarışması sonucu, İstanbulluların oylarıyla seçilen 15 numaralı proje 13 Kasım 2020’de İBB tarafından açıklanmıştı. İBB’nin açıklamasına göre kazanan proje için çizimler tamamlandıktan hemen sonra çalışmalara başlanacaktı.


Mücella Yapıcı: “Bu bir rezillik”
Konuyla ilgili görüşü aldığımız Mücella Yapıcı şunları söyledi: “Konuyla ilgili henüz derinlemesine bir bilgimiz yok ama bu bir rezillik. Bunu İBB herhalde yargıya taşıyacaktır. Tutup da kendi ortasında ve sürekli İBB’den hizmet alması gereken bir park alanının Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesinde akıl ve mantık aranmaz. Ne yapmaya çalıştıklarını anlamıyorum. Umarım yine siyasi iradenin bir gündem değiştirme ya da gündemi bulandırma oyunu değildir”
